Uyku terapisi ve Uyku aşamaları

Uyku Terapisi Rem

Uyku, insan ve hayvanlarda değişmiş bir bilinç seviyesinde, kısmen baskılanmış duyusal aktiviteyle ve neredeyse tüm istemli kasların kapatılmasıyla karakterize edilen bir davranıştır. Uyku, sağlık ve yaşamımızın iyi bir şekilde devamı için önemli bir role sahiptir. Kaliteli uyku zihinsel ve fiziksel sağlığımızı, yaşam kalitemizi korumamıza yardım eder ve bedensel bütünlüğümüz için gereklidir. İnsan hayatının üçte biri uykuda geçer.

“Uyku bütün memeli canlılarda sinir sisteminin gelişim ve tamirini, enerjinin korunmasını sağlayan doğal bir süreç olup; davranışı, uyarılmışlığı, bilişsel işlevleri, otomatik işlevleri ve hücre içi düzenekleri kontrol eden biyolojik yapının çok sayıda faktörü ile ilişkilidir.” (1)

Uyku sırasında uyaranlara verilen tepki becerisi azalır. Bu sırada birçok hayvan türünün vücudundaki yapım işlemleri, yıkım işlemlerine göre daha hızlıdır. Bu süreçte büyüme faaliyeti gerçekleştirilir ve savunma, sinir, kas ve iskelet sistemlerinin yeni güne hazırlanması sağlanır. Adeta bir “temizlik” yapılır ve vücudun fonksiyonlarını olumsuz olarak etkileyen birçok faktör vücuttan uzaklaştırılmak üzere bir sonraki güne hazırlanır.

“Uykunun 5 aşaması vardır ve bu bilgi 1937’de Alfred Lee Loomis tarafından tespit etmiştir. Araştırmacı Loomis’in kaydetmeyi başardığı EEG dökümü sayesinde, günümüzde NREM (non-rapid eye movement) uyku olarak adlandırılan uyku seviyesi tanımlanmıştır. 1953 yılında ise Nathaniel Kleitman, öğrencisi olan Eugene Aserinsky’le birlikte, REM uykusunu tespit etmiş, uykunun farklı bir düzeyi olan REM uykusunun, rüya görme olgusu ile ilgisini tanımlamıştır.” (2)

1950’li yılların sonuna gelindiğindeyse, Kleitman ile Dement, uyku döngüsünün yineleyen aşamalardan oluştuğunu gösterdiler. REM uykusunun keşfi, beynin o anda aktif bir biçimde işlediğinin de kanıtı olmuştur. Daha sonra, 5 aşamadan oluşan uyku sürecinin 90 dakika civarında devam ettiği, yani 8 saatlik bir uykuda bu sürecin birbirini takip ederek yaklaşık 5 kez tekrarlandığı ortaya çıkmıştır.

Loomis ve arkadaşları tarafından ortaya atılan ve A, B, C, D, E harfleri ile tanımlanan bu uyku dönemlerine göre, A’dan E’ye doğru gidildiğinde uykunun giderek daha derinleştiği öne sürülmektedir.

“Uykunun başlatılması ve sürdürülmesi kortikal ve subkortikal birçok beyin bölgesinin işlevi ile gerçekleşir. Uykunun başlatılmasında öncelikle ön hipotalamustan gelen döngüsel girdiler ve endojen kimyasal uyarılar doğrultusunda hipotalamusta ventrolateral preoptik çekirdeğin rol aldığı kabul edilir. Normal uykunun hızlı göz hareketleri (REM) ve hızlı göz hareketlerinin olmadığı (NREM) olarak iki dönemi vardır. REM uykusunda asetilkolin ve serotonin, NREM uykusunda ise serotonin ve GABA önemli rol oynayan nörotrasmitterlerdir. NREM ve REM gece boyunca 90-110 dakikalık sikluslar şekinde gecede 5-6 kez tekrarlar. NREM gecenin ilk bölümünde, REM ikinci döneminde belirgin olarak gözlenir.” (3)

Dement ve Kleitman bu dönemde uykudaki değişik bilinç düzeylerini aşağıdaki şekilde sınıflandırmışlardır.

UYKUNUN AŞAMALARI

Sakin uyanıklık

Gözler kapalı şekilde, hareketsiz biçimde yatıldığında, beynin arka bölgelerinden ve orta kısmından, 8-12 hz. frekansında alfa dalgaları belirir. Bu esnada göz hareketleri tespit edilmez. Kas tonusu uykunun öteki dönemlerine göre yüksek seviyededir.

Non-REM Uykusu

“Yavaş uyku” olarak da adlandırılan bu uyku seviyesi, sürekli derinleşen 4 farklı seviyeden meydana gelir. 1. ve 2. döneme “yüzeyel yavaş uyku”, 3. ve 4. döneme ise “derin yavaş uyku” adı verilir.

1. Faz: Uykuya ilk dalma aşaması olarak kabul görür. Bu anda EEG’de karışık frekanslı, nispeten düşük voltajlı dalgalar tespit edilir. Eşzamanlı olarak yavaş göz küresi hareketleri görülmeye başlanır. Yavaş hareketler, gözlerin uykuya daldıktan sonra ağır ağır iki yöne doğru yaptığı harekettir. Uykuya dalma ile birlikte kas tonusu belli düzeyde azalmıştır.

2. Faz: Beyin dalgalarının kaydedildiği, başlangıçta 1. fazdakini andıran düşük voltajlı, daha sonra amplitüdü giderek artan, “teta dalgaları” olarak isimlendirilen, temel aktivite devam ederken periyodik olarak tekrarlayan özel bir takım uyku unsurları görülmeye başlar. 1. fazda görülen yavaş göz küresi hareketleri bu dönemde de devam eder. Kas gerginliği 1. faza oranla biraz daha azalmıştır. Tüm gece uykusunun yüzde 45-50’sini bu faz uykusu oluşturur.

3. ve 4. Faz: Bu dönemlerde uyku artık iyice derinleşmiştir. Komadaki hastalarda görülen dalgalara benzer şekilde 1-4 hz. frekansında delta olarak adlandırılan, yüksek voltajlı yavaş dalgalar EEG’ye hâkim hale gelir. Kural olmamakla birlikte, yavaş göz küresi hareketleri bu dönemlerde de görülebilir. Kas gerginliği daha da azalmıştır. Gece uykuda geçen sürenin yüzde 20-25’i 3. ve 4. uyku dönemlerinden oluşur.

REM Uykusu (Paradoksal Uyku)

REM uykusu sahip olduğu birçok özellikle öteki dönemlerden farklılaşır. EEG’de 1. fazdakine benzer bir aktivite görülmekle beraber bazen testere dişine benzeyen dalgalar ortaya çıkabilmekte veya uyanıklıktakine yakın frekansta dalgalar temel aktiviteye eklenebilmektedir. REM dönemine adını veren asıl farklı özelliği, EOG kanallarında kaydedilen hızlı göz küresi hareketleridir. Hiçbir uyku döneminde rastlanmayan hızlı göz küresi hareketleri, tek tek veya gruplar halinde bu uyku döneminde ortaya çıkarlar. Yüzde, kol ve bacaklarda minik seğirmeler dışında, REM’de kas gerginliği tamamen kaybolmuştur. Kas tonusunun tam olarak kaybolmasına rağmen, beyin aktivitesinin 1. faz gibi, uyanıklığa yakın bir döneminkine benzemesi, REM dönemini bazı yazarların “paradoksal uyku” olarak adlandırmasının sebebidir. Rüyaların yüzde 80-90’ının REM döneminde görülmesi bu fazın rüya dönemi olarak adlandırılmasına sebep olmuştur. REM dönemi gece uykusunun yüzde 20-25’ini oluşturur.

Rüya içeriğine bağlı olarak göz hareketlerinin olduğu REM döneminde, vücuttaki tüm kaslar felçtir. Gün içinde öğrenilen her şey ön bellekten alınıp aynı bilgisayardaki işletim sistemi gibi arşivlenir, dosyalanır. Tüm organlar en az enerjiyi kullanırken beynin çok fazla enerji kullandığı REM dönemini iyi geçiren birey sabah zinde, öğrenme kapasitesi ve becerisi artmış şekilde uyanır.

KAYNAKÇA

UYKU VE UYKUNUN DÜZENLENMESİ Sleep and Regulation of Sleep – Yrd. Doç. Dr. Leyla ŞAHİN Mersin Ünv. Tıp Fakültesi, Fizyoloji AD – Prof.Dr. Meral AŞÇIOĞLU Erciyes Ün,Tıp Fak, Fizyoloji AD, Kayseri,

PhD Student Banu Gökçay – Ankara University School of Medicine, Dept. of History of Medicine and Ethics, Prof. Dr. Berna Arda – Ankara University School of Medicine, Dept. of History of Medicine and Ethics

Demet İlhan Algın, Gönül Akdağ, Oğuz Osman Erdinç Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı